23 Aralık 2021 Perşembe

Baslik mi, o neymis ki ?

 Merhabalar,


Sanirim gercek olamayacagini umdugum bu dusunce, tamamen gerceklesmek uzere hayatima sigistirilmis. Umarak da dusunceleri eylem boyutunda tersine ceviremiyorsun ne yazik ki. Simdiye kadar ana odagim nasil olur, insanlara nasil soyleyecegiz, ne dusunecekler, ne tepki verecekler uzerine kuruluydu. Buyuk bir yanilgi. Insan neden cevresel etmenlere bu kadar bagimli ki? Dogru soruyu bir turlu soramiyorum kendime. Dogru soruyu sordugumda verecegim cevaplara katlanabilecek kadar olgunlasmadim henuz. Olgunlastigimi dusunurdum fakat goc mevsiminde surusunu kaybetmis bir kirlangic kadar bile farkinda degilim gokyuzundeki konumumun. Akan bir nehiri cevreleyen sazliklarin arasina saklanmis kucuk bir kurbaga gibi, sadece sesler var kafamda, dusunceleri goremiyorum. Keske ressam olsaydim, belki bir tuvale dokebilirdim kafamin icindekilerini. Kelimelere hukmetme yetenegim oyle ahim sahim degil. Yasar Kemal olabilsek keske bazen. Ama o zaman Yasar Kemal olur muydu ?


Belki senden bahsettigim bir yazi dokulur kalemimden. Belki sensiz yasadiklarimi yazarim buraya. Sonucta katlanilmaz olsa da yasanilacak muhtemel yillar var daha. Hem umutlu, hem umutsuz... Gelecek ne getirir bilinmez, ama gelirken bir bos kagit, bir kalem ve bir de silgi getirsin isterim. Baskalarinin eline biraktiginda katlanilamaz boyutlara ulasabiliyor yazilan kader. 


Sevgiler...

12 Aralık 2021 Pazar

Basliksiz

Bugun hayatimda en deger verdigim insan, yarinimda olmayabilir. Ve bu kabul etmem gereken bir gercek. Gercekler acidir ve ancak ne kadar cabuk kabullenirsen o kadar dayanikli olursun bu aciya karsi. Sanirim bu durumda bize de kabullenmek duser, degistirme gucumuz yoksa eger. Sonucta tam aksini dusundugun bir durumun tam olarak da aksiyle karsilasinca insan, bir afalliyor yahu. Bu konuyla ilgili kafami toparladigimda daha net yazacagim, su anda kelimeler dokulemiyor dilimden. 

Saglicakla...

11 Aralık 2021 Cumartesi

Bes dakkada Besiktas

 Merhabalar,


Sergen'in istifa haberini okudum dun. Sanirim yerine de Farke diye bir arkadas gelecekmis. Yalan yok cok takip ettigim bir zat-i muhterem degil kendileri fakat anladigim kadariyla guzel top oynatiyor. 


Yogun bir haftayi daha bitirdik bugun. Isleyisle ilgili sikintilarim olsa da sanirim bazi amelece isleri anlayabiliyorum ve dahi bu beni sadece amelece isleri kavrayabilme kapasitesinde biri yapiyor. Yonetimsel ya da gunumuz deyisiyle 'management' duzeyde cok da bir numaram yok gibi hissediyorum. Hem bu management dedigimiz sey kendi icerisinde de bir cok dala ayriliyor gibi. Linkedinde afilli unvanlar yazan insanlar gibi olabilecek miyim acaba ben de bir gun ? Bir gun ben de profilimin altina Burhan Kuzu univercity of Turkey BSc Engineering Senior Project Manager of the appointment of rector yazabilecek miyim ? Hep hayaller, hep hayaller.... 


Ferhan Sensoy'un edebiyat ogretmeni olan cok saygi deger Tahir Alangu, Ferhan Sensoy'un ilk dersine girdiginde kendisinin de icinde bulundugu 4-5 arkadasiyla beraber, onlari isaret ederek sizler yazar olacaksiniz, gunluk tutacaksiniz demis. Ve Ferhan Sensoy'un yazarlik seruveni de boylelikle baslamis. Kendisinin sosyal mecralarda rahatlikla bulabileceginiz herhangi bir soylesisinde bu bilgiye ulasabilirsiniz. Ve dahi Ferhan Sensoy bile olsaniz, o zamanlarda ulan ben her gun ne yazacagim, her gun yazacak seyi nereden bulacagim gibi bir kesmekesin icine dusebiliyorsunuz. Ancak Ferhan Sensoy'saniz bunu sesli olarak hocaniza karsi da dile getirebiliyorsunuz. Mesela ben getiremezdim. Hatta hocamin soylediklerini kulak arkasi ederdim. Bir iki yazdikdan sonra da amaan ben mi kurtaracam memleketi der ve birakirdim yazmayi. Iste o yuzden benden bir Ferhan Sensoy olmuyor. Neyse efendim, iste her gun ne yazabiliriz ki diye bir itiraz yukseliyor sinifta Tahir Alangu beyefendiye. Ve hoca diyor ki; iki cumle de olsa bir seyler yazacaksiniz, pencereden bakarken denizde bir gemi mi gordunuz ? O zaman gunlugunuze bugun pencereden bakarken bilmem ne renkli, bilmem ne isimli falanca gemi gecti yazacaksiniz. Deniz berrak, sular sakin, baliklar ise muhtemelen yemek pesindeydi, gibisine bir seyler. Tabi iste insan hatirladigi kadariyla bir olayi anlatinca boyle olabiliyor, mazur gorun. Ben bu hikayeyi ilk duydugumda, Tahir Alangu'nun vermek istedigi dersi pek anlayamamistim. Yani rastgele bir kac kisiyi secerek siz yazar olacaksiniz diyor ve yukarida belki de yarim yamalak bahsettigim anektod geciyor aralarinda. Ve bu bir kac kisi de gercekten yazar oluyor. Sizce safi yetenek mi bu insanlarin sahip oldugu, yani sans eseri yetenekli olduklari icin mi yazar olabildiler ? Hayir tabi ki bu kisilere yazma aliskanligi kazandirabilmek icin boyle bir talepte bulunmus. Buradan sonucla da davranislarin aliskanliga donusurse ve yeterince uzerinde calisirsan, o uzerinde calistigin konuda basarili olmamak icin hicbir sebebin olmaz. Varmak istedigim noktaya bazen boyle alengirli seyler anlatarak ulasmaya calisiyorum ve fakat uzaklasabiliyorum farkina varamadan. Benim de yazma seruvenim icin ilham kaynagi oldu rahmetli Ferhan Sensoy'un bu anisi. Kisacasi bugun ne yazabilirim ki diye dusunmeden oturdum bu blogun basina. O an aklima ne gelirse onu yaziyorum bir nebze. Bugun bu anlattiklarim geldi ve mutluyum, belki yarin hicbir sey gelmeyecek. Ben de ufakligimi yuruyuse cikardigimi ve biz yururken, buralara has bir monotonlukla hicbir sey olmadigini yazacagim, kim bilir... 


Gorusmek dilegiyle,

Can

9 Aralık 2021 Perşembe

Para bizdeee sohret bizdeee

 Sizde ne var ? Haydi soyleee.. 


Dun yazamadim. Dortmund - Besiktas maci vardi ve bendeniz eskinin hasta Besiktas'lisi, yeninin realisti olarak tabi ki gonul verdigim takimin malumun ilani olan macini izledim. Neden malumun ilani, cunku yenilgi garantiydi, nasil estetik goller yiyecegimiz konusunu kestiremiyordum, onu da ufak bir sekilde kestirdim izlerken. Mesela Reus denen bir eleman var, boyle bildigin topcu yani. Hani o topcuysa Turkiye liginde oynayanlar herhalde kaportaci olabilir gibisinden bir arkadas. Necip kardesimize cok guzel bir kac calim atarak halisahalarda gormeye alisik oldugumuz bir golu kalemize gonderdi. Neyse uzatmayalim guzel macti vesselam, ben 8 bekliyordum da olmadi 5'te kaldilar. Buradan sizin araciliginizla da belirtme geregi duyuyorum, Sergen istifa ! 


Efendim bugun nedense kendimi cok yorgun hissediyorum. Hatta temizlik yapmak gibi bir dusuncem vardi fakat bu yorgunlukla icimden gelmedi. Kisacasi yarin ellerimden oper diyecegim ancak yarin icin de bir arkadaslar demlenmeye gidebiliriz diye sozlesmistik. Kaytarma sansim olur mu bilmiyorum, bu ara saglikli beslenme ve spora sardigim icin, demlenmek eylemi beni biraz urkutuyor. Bakalim bir yarin olsun da. Cuma gunu de bir sunumum olacakmis, sagolsun ekip arkadaslarim bana kitledi. Kitlenilme eyleminin icinde bulunmak, bir isi henuz cok net bilmediginiz donemlerde, is dunyasinin raconlarindan biri sanirim. Hic bu sekilde yaklasmamistim olaya ama kim kimi yakalarsa. Gecmis tecrubelerimden de bunu cikariyorum. Mesela KeyPiAy dedigimiz bir olgu var bir nevi kisisel is performansi degerlendirmesi. Bireysel oldugu gibi, ekip genelinde de olabiliyor. Ben bu KeyPiAy denen nanenin dogrudan perofmans bonusu etkiledigi bir durumda, bulundugum iste yeni olmam dolayisiyla kendisinde bunu hak goren bir kisi tarafindan, isini bana kitleyen bir meczupa sahit oldum. Yer mi anadolu cocugu, yemez ! Sikayet edilir mi ? Tabii ki! Neticesi nedir, ast ust iliskisini bilmemekle itham. Askerlik ? Tecilli. Rutbeler konusunda lise 2'de gordugum milli guvenlik dersini ben nerden hatirlayayim lan bilmem kac sene sonra. Comez olmanin en cetrefilli kisimlarindan biri de firca yemek. Yiyorsun fircayi cunku hakli olman, senin hakli oldugun anlamina gelmiyor, aksine comez olman senin her zaman haksiz oldugun anlamina geliyor bozkirlarinin ve irfaninin cook meshur oldugu anadolu topraklarinda. Bu psikolojiden cikmak da, tabi ki anadolu motifleriyle suslenmis gozleme beynin dolayisiyla cok mesakkatli oluyor. Zor, ama imkansiz degil. Duzelicez insallah be ! 


Bizim ufakligi cise cikartayim, gecmis yazilarimda bahsetmeyi unuttum bir tane kopegimiz var evde. Tam bir ingiliz prensesi. Adini Diana koysaydim asla siritmazdi ama biz gittik Lily koyduk. Sutlac da olabilirdi diye dusundum sonradan ama ben onu kaymak bu kiz diye seviyorum. Muhtemelen anlam karmasasi yasiyordur hayvancagiz kendi icinde. Neyse ki gel, otur, yat, bekle vs. komutlari ogrettik. Hem kaymagi da bilmeyiversin canim ne olacak. Bugun icin onemli bir mesele de Almanya'da yeni hukumet kurulabildi sonunda. Bakalim son 30 yilin en yuksek enflasyonunun oldugu yil sonrasinda, ekonomi duzleminde ne gibi kararlar alacaklar. Bol sans dileyelim kendilerine ve elestirmeye devam edelim. Sonucta o kadar vergi veriyoruz :) Elestiremeyenler utansin.


Saglicakla,

Can

7 Aralık 2021 Salı

Vay anam neler donmus Serhat yaa

 Merhabalar,


Yogun bir gundu. Az da olsa yeni isimle ilgili endiselerimi geride birakiyorum. Bazen insan sahip olduklarinin simarigi olur. Sahip olamadiklarindan dolayi da arabeske baglar. Cok azdir aslinda azmedip sahip olamadiklarina sahip olabilme yollari arayanlar ve dahi bu yolda basarili olanlar. Bugun Semih Sayginer'le ilgili yazilar okudum. Roportajlar ve videolar izledim. Yukarida bahsettigim cok az insanlardan birisi. Bir insan kendi alaninda bu denli basarili olunca, ona olan saygim katbekat artiyor. Katbekat kelimesini yanlis yazmis olabilirim. simdi iki tik yapip dogrusunu ogrenmek hic de icimden gelmiyor. Hem bu neidugu belirsiz, yonetilemeyen TDK her sene yeni bir kural getiriyor. TDK bu gidisle TFF'yi gececek kural getirme konusunda. Biliyorsunuz TFF de cok sever gotunden kural uydurmayi. Neyse efenim, Semih Sayginer... Azmin ve calismanin getirebilecegi yegane sonuclarin canli ve dahi kanli ornegi. Bu adam Turk televizonlarinda, Turk sosyal mecralarinda ve hatta herkesin erisiminin mumkun oldugu bilfiil iletisim sapkinliklarinda surekli gosterilmeli. Hikayesini anlatmali, ilham olmali genclere. Sadece yetenegin seni bir yere getirmeyecegini, suregelen calismanin aslinda basarinin anahtari oldugunu... Bunu 13-14 yaslarimda farkedebilseydim ya da anlayabilecek kadar akilli olsaydim, ya da daha dogrusu su sanirim bu kadar salak olmasaydim belki her sey cok farkli olurdu. Neyse efendim bu arabesk kulturu de artik geride biraktim, en azindan kendime boyle telkinde bulundum. Hem siz benim neler cektigimi nereden bileceksiniz. Biraktim diyorsam da benim boklu bezimi siz mi degistirdiniz de bu kadar tanidiginizi ve birakamayacagimi iddia ediyorsunuz. Hic icinizden oyle bir sey gecmemistir tabii. 


Yogun bir gundu, toplantilar, yeni ogrenilen konular ve yine toplantilar... Isimi nasil yapmam gerektigini ogreniyorum bu gunlerde. Daha once de basimdan gecmisti, o zamanlar isimi nasil yapmam gerektigini ogrenmeyi ogreniyordum. Cunku isimi nasil yapmam gerektigini ogrendigimi zannederken, aslinda sanirim bu ogrenme eylemini henuz ogrenemedigim icin; isimi ogreten insanlardan sirf isimi ogrenmeyi henuz ogrenemedigim icin yedigim psikolojik eziyetlerin haddi hesabi da yoktu. Neyse ki, simdi tecrubeliyim heheyy. Siz mi bana isimi nasil ogrenmem gerektigini ogreteceksiniz, bana bildigim bir seyi ogretebileceginiz sanrisina kapilmaniza kimler, hangi yollarla vesile olabiliyor. 


Dun aldigim kararlari uygulamaya koyabilme adimini atmis olabilmeme cok sevindim. Benim gibi dirayetsiz bir adamin aslinda onundeki tek engel o koca, tembel gotuymus. Umarim bu yolda, ayni sureklilikle devam edebilirim. Kendime inaniyorum. Uzun zamandir da ilk defa oluyor, heyecanliyim.


Saygilar,

Can



6 Aralık 2021 Pazartesi

Hele bi gel

 Selamlar,


Hayatta imrendigim ve ilham almaya calistigim -henuz ilham aldigim diyemiyorum cunku sanirim biraz bos yasiyorum, ilham alinacak insanlarla kendimi kiyasladigimda-  insanlar hakkinda daha fazla bilgi edindikce, aslinda o insanlarin ne kadar da saygi duyulasi kisilikler oldugunu her gecen gun biraz daha derinden anliyorum. Bu yaziya baslamamin en buyuk destekcilerinden biri de kendisinin bizleri gittigi yerlerden izledigine inandigim ve fakat bu yaziya destek oldugu konusunda herhangi bir fikri olmasini gectim, o fikre zerre-i miskal kadar yakin olmasina bile ihtimal olmayan buyuk sanatci Ferhan Sensoy'dur. Son zamanlarda onun yazdigi ya da ona dair yazilari siklikla okuyorum; kaydedilmis oyun, soylesi ve roportajlari izliyorum. Bu da aslinda, hayata herkesin bir amac icin gelebilmis olabilecegi gercegini biraz daha yuzume vuruyor. Gerci kendimin amacini henuz buldugum soylenemez. Iyi yazarlarin hayattaki en buyuk trajedisi de bir cogunun oldukten sonra kiymete binmesi degil midir ? Benim icin de Ferhan Sensoy biraz oyle oldu. Onu tanimak gec olsun da anlamak guc olmasin.


Bugun hayatima dair bazi radikal kararlar aldim, her ne kadar radikalce uygulamak konusunda animsamak istemedigim tecrubelerim olsa da. Hayatimla ilgili radikal kararlar almam gerektiginde genelde bunu zorlanmadan yapiyorum ve hemen uygulamaya koyuluyorum ve fakat hayatimi duzene koymakla ilgili aldigim kararlarda uygulayici tarafim, sanirim uygulanmasi gereken eylemler konusunda bana biraz yamuk yapiyor. Bu konuda biraz daha tutarli olmak istiyorum, ozellikle ilk iki ya da uc ay boyunca. Cunku soyle afaki bir cumle okumustum. Eylemler, iki hadi bilemedin uc ay sonra aliskanliklara donusur. Yok yahu ne kadar da buyuk bir cumle. Insanlar hakkinda genellemelere cok guluyorum. Gerci nedense 'genelde' bu genellemeler dogru cikiyor ve bu insaninoglu beni cogu zaman yaniltmiyor da. Tipki Nazim'in da dedigi gibi seni sevmek guzel sey, umitli sey be insanlik. Gerci umit yetmiyor artik bana. Bu radikal kararlar icin hareket de gerekli hayatima. 


Hadi bakalim, yarin gorusecegiz ! 


Sevgiler,

Can