Merhabalar,
Sanirim gercek olamayacagini umdugum bu dusunce, tamamen gerceklesmek uzere hayatima sigistirilmis. Umarak da dusunceleri eylem boyutunda tersine ceviremiyorsun ne yazik ki. Simdiye kadar ana odagim nasil olur, insanlara nasil soyleyecegiz, ne dusunecekler, ne tepki verecekler uzerine kuruluydu. Buyuk bir yanilgi. Insan neden cevresel etmenlere bu kadar bagimli ki? Dogru soruyu bir turlu soramiyorum kendime. Dogru soruyu sordugumda verecegim cevaplara katlanabilecek kadar olgunlasmadim henuz. Olgunlastigimi dusunurdum fakat goc mevsiminde surusunu kaybetmis bir kirlangic kadar bile farkinda degilim gokyuzundeki konumumun. Akan bir nehiri cevreleyen sazliklarin arasina saklanmis kucuk bir kurbaga gibi, sadece sesler var kafamda, dusunceleri goremiyorum. Keske ressam olsaydim, belki bir tuvale dokebilirdim kafamin icindekilerini. Kelimelere hukmetme yetenegim oyle ahim sahim degil. Yasar Kemal olabilsek keske bazen. Ama o zaman Yasar Kemal olur muydu ?
Belki senden bahsettigim bir yazi dokulur kalemimden. Belki sensiz yasadiklarimi yazarim buraya. Sonucta katlanilmaz olsa da yasanilacak muhtemel yillar var daha. Hem umutlu, hem umutsuz... Gelecek ne getirir bilinmez, ama gelirken bir bos kagit, bir kalem ve bir de silgi getirsin isterim. Baskalarinin eline biraktiginda katlanilamaz boyutlara ulasabiliyor yazilan kader.
Sevgiler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder